Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Hidayet Karaca ve 62 polis hakkında mahkemenin verdiği tahliye kararını savcının hukuksuz şekilde işleme koymamasıyla yaşanan krizi değerlendirdi.
Feyzioğlu, geçmişteki özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) yerine kurulan sulh ceza hakimliklerini ‘iktidarın eli ve sopası’ olarak nitelendirdi. Bugün Gazetesi yazarı Tarık Toros, dün köşesinde Metin Feyzioğlu ile yaptığı görüşmenin notlarını paylaştı. Feyzioğlu, iki kere çıkan tahliye kararının uygulanmamasının sulh ceza hakimliği ile asliye ceza hakimliği arasındaki yetki kavgasına bağladı. Verilen karar için “Sulh ceza ile asliye cezaların kapıştığı, infaz savcılığının ‘Ben senin kararını tanımıyorum’ demek zorunda bırakıldığı bir şeydir bu. Olmaz.” diyen Feyzioğlu, “İki yüzyıllık bir sistem bu. Bizim Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) özü itibarıyla Almanya’dan alındı. Alman kaynak kanunundan başlayarak iki yüzyıllık düzen der ki; sulh ceza hâkimlerinin kararlarına bir üst mercide yani asliye cezada bakılır.” ifadelerini kullandı.
Metin Feyzioğlu, sulh ceza hakimliklerinin iktidarın sopası gibi çalıştığını belirterek, bu sistemin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mutlu olması için kurulduğunu şu sözlerle anlattı: “Bizde sırf siyasi iktidar kendini daha güvencede hissetsin diye olsa gerek, tarihten gelen ve mantıksal dayanakları olan bu sistem kaldırılıp mantıksız bir düzen getirildi. İki yüzyıllık geçmişinde ilk defa sulh cezanın kararına bir başka sulh cezanın bakması gibi sığ, siyasi, ilkel bir düzen bu. Sistemi, sırf Tayyip Erdoğan mutlu olsun diye değiştirirsen böyle oluyor. Kapalı devre, 10 sulh ceza hâkimini tek tek seçebileceğini düşünüyorsun.”
Tutuklamanın temel şartının kaçma tehlikesi olduğunu aktaran Barolar Birliği Başkanı, Karaca ve polislerin salınıp tekrar bir sulh ceza hâkimi tarafından tutuklanmaları durumunda yine hepsinin teslim olacaklarına dikkat çekti. Feyzioğlu, bu sebeple tamamının tutuksuz yargılanması gerektiğini vurgulayarak, “Bu insanlara tutuklu yargılama ayıptır. ‘Burnu sürtülsün tutuklamasıdır’ bu. Yakın geçmişte yaşadığımız çok acı olaylardan ders almak zorundayız. Türk ordusunun subaylarının tutuklanmaları ne tür travmalara yol açtıysa bu da aynı travmalara yol açıyor. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkûm edilecek.” diye konuştu.