olmalı

Kurtulmuş: “Türk Medyası Milli Olmalı”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türk medyasının milli olması gerektiğini belirterek, “Türk medyasının Türkiye’nin ortak hedeflerini koruyup kollayan bir perspektife, bu ülkenin medeniyet, tarihsel ve kültürel birikimlerine sahip çıkan ve aynı zamanda kişilik haklarına saygı gösteren bir gazetecilik anlayışına sahip olması gerekir” dedi.
Haberler.Com

İcraat İçin Ölüm Mü Olmalı !

Tahtakale, Döşemealtı’nda kaldırımı mağazaya mı dahil etti başlıklı haberimizi yayınlayışımızın ardından uzun bir süre geçmesine rağmen, konu ile ilgili ne Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’ten, ne de ilgili birim müdürlerinden herhangi bir açıklama gelmedi. Konu ile ilgili açıklama gelmediği gibi, Döşemealtı Belediyesi burada herhangi bir düzenlemeye girişmedi.
MyAntalya.Net – Antalya Haberleri

Karagöz’ün eleştirilerini kaldırabilecekler yönetici olmalı

Başkent, ilk defa uluslararası kukla festivaline ev sahipliği yapıyor. Karagöz ustası olarak bilinen Hayali Torun Çelebi anısına düzenlenen Ankara 1. Uluslararası Kukla Festivali önceki gün başladı.

30 yıllık geçmişe sahip Tiyatro Tempo ile Kukla, Karagöz, Gösteri ve Sahne Sanatları Derneği’nin (KUKSADER) birlikte düzenlediği festivalde Türkiye’nin yanı sıra 5 ülkeden sanatçı katılıyor. 21 Mayıs’a kadar sürecek festivalde “Kukla yalnızca çocuklar için değildir” teması vurgulanıyor. Hem çocuk hem yetişkin oyunlarının sergileneceği festivalde Rusya, Bulgaristan, İspanya, Moldova ve İtalya’dan gruplar yer alıyor. Ankara’dan Tiyatro Tempo ve İstanbul’dan Tiyatro TEM oyunlarını sahneleyecek.

KUKSADER Başkanı Haluk Yüce, kukla ve Karagöz’ün sadece çocuklar için olmadığını ifade etti. Karagöz’ün hem çocuğa hem yetişkinlere söyleyeceği bir şeyler bulunduğunu anlatan Yüce’nin bu sanatı ‘sadece çocuklara yönelik’ gibi göstermek isteyenlere itirazı var: “Karagöz’ün hem padişaha hem de başkalarına söyleyecek sözü var. Bu yok edilmeye çalışılıyor. Onun için ‘çocuklara yönelik’ deniliyor. Çocuklara da politikadan söz edemezsiniz denilerek kılıf uydurulmaya çalışılıyor. İnsan eleştiriyi kabullenebilmeli, özellikle yöneticiler kabul edebilmeli. Eleştiriyi kaldıracak kişilerin yönetici olması gerekiyor.”

Yüce, tüm sanatçıların üzerinde ciddi bir baskı olmasına rağmen toplumun bununla ilgili hiçbir şey yapmamasının çok üzücü olduğunu belirtti. Sansürün olduğu yerde özgürce sanat yapılamayacağını hatırlatan Yüce, ülke yöneticilerinin sanata müdahalesini şu sözlerle eleştirdi: “Zaten bu topraklarda sanat zor var oluyor. Makaslayarak sanat olmaz. Sanatçılık kültürün önemli bir parçasıyken şu anda çok zavallı bir halde. Özgür düşünmeyi ve özgürce sanat yapmayı yöneticilerin desteklemesi gerekiyor. Ancak o zaman toplum gelişir. Yöneticiler bazı sanatçıları kukla gibi kullanıyorlar.”

“SANATÇI POLİTİKACILARIN KUKLASI OLMAZ”

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümü öğretim üyesi ve Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSİTEJ) Türkiye Merkezi Başkanı Tülin Sağlam, kuklanın sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de son derece zengin bir tiyatro olduğunu vurguladı.

Küçük ama istekli bir tiyatro grubunun gerçekten sanat yapma isteğiyle bu festivali gerçekleştirdiğini belirten Sağlam, “Büyük bir çalışkanlık ve özveriyle hepimizi mutlu edecek bir organizasyona imza attılar.” dedi. Sağlam, sanatın insanları zenginleştireceğini ve bir arada yaşama kültürü getireceğini ifade etti. Dünyayı politikacılardan çok sanatçıların güzelleştirdiğini söyleyen Sağlam, “Barış ancak sanat sayesinde gelebilir, politika sayesinde gelmediğini öğrendik.” ifadesini kullandı. Politikacılarla sanatçılar arasındaki gerginliğin hep var olduğunu hatırlatan Sağlam, sanatçının asli vazifesinden sapmaması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “Sanatçı, bizi yönetme iddiasındaki insanların yapmayı vaat ettikleri ama yapmadıklarını görecek ve gösterecek. Sanatçıların göstermek istedikleri şeyin politikacılar tarafından sansürlenmesi kötüdür. Bir kişi gerçekten sanatçıysa politikacıların kuklası olma manipülasyonuna girmeyecektir.”

FESTİVALDE NELER VAR?

Festival kapsamında çocuklar için ‘kukla yapım atölyesi’ gerçekleştirilecek. Atölyede çocuklara kukla, mask yapım tekniği, jonglörlük ve pandomim öğretilecek. Öğretmenlere yönelik ‘sınıfta kukla kullanımı atölyesi’ yapılacak. Kurs süresi içinde üretilen kukla ve maskları canlandırmaları, kullanmaları konusunda oyunculuk çalışması gerçekleştirilecek. Gençlere yönelik ‘stop motion kukla animasyon atölyesi’ gerçekleştirilecek. İranlı sinemacı Samaneh Lashgari yönetiminde ‘stop motion’ atölyesinde gençler kısa bir kukla animasyon yaratım sürecini deneyimleyecek.

Tiyatro Tempo, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Çağdaş Drama Derneği, Arı Koleji ve Seviye Koleji’nde gerçekleşecek festivalle ilgili ayrıntılı bilgi www.kuksader.org.tr’de.

ZAMAN-KÜLTÜR

İnsani eylemin etkili olması için kadınlar aktif olmalı

Dünyanın 50 ülkesinden 300’den fazla kadın, GYV Kadın Platformu ve Kimse Yok mu Derneği öncülüğünde kadın sorunlarını konuşmak için İstanbul’da bir araya geldi. Pazar günü biten zirve sonunda açıklanan bildirgede, dünyadaki mülteci nüfusun çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğuna dikkat çekildi.

“İnsani Eylemin Aktörü ve Faydalananı Olarak Kadınlar” konusuyla düzenlenen programın son iki oturumu gerçekleştirildi. Zirve sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Dr. Cengiz Aktar yönetiminde yapılan oturumda konuşan Arjantin Buenos Aires Milletvekili ve Eğitim, Bilim ve Kültür komisyonu başkanı Victoria Morales Gorleri, “Eğitim kadın hakları için çok önemli. Örneğin mülteciler gittikleri ülkelerdeki haklarının ne olduğunu bilmiyorlar. Kadınlar haklarını bildikleri zaman sıkıntı yaşamıyor.” dedi. Gana Toplumsal Cinsiyet, Çocuklar ve Sosyal Koruma Bakan Yardımcısı Milletvekili Della Sowah ise “Bu salonda olan kadınlarla bizim dünyayı değiştirme imkanımız var bence. Herkesin yaşadığı ülkenin dışına çıkması gerekir. O zaman göreceğiz nelerin başarılacağını. Kanun desteği olmadan kadın şiddetini engelleyemeyiz.” diye konuştu.

Ekvador’lu milletvekili Cristina Reyes da “Bence insan hakları için çalışmalıyız. İnsan haklarının dini ve kimliği yoktur bence. Herkesin haklarını kazanması için mücadele etmeliyiz.” dedi. Ekvador’da on kadından altısının şiddete maruz kaldığını anlatan Reyes, zirve katılımcılarının duruş ve mücadelesini takdir etti ve bunu ülkesine taşıyacağını kaydetti.

İnsanî; eylemin etkili olması için kadınlar aktif olmalı

İki günlük zirve sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde ise toplumsal cinsiyet, insani eylemin tanımlanmasında, planlanmasında ve uygulanmasında olmazsa olmaz bir bileşen olarak vurgulandı. İnsani eylemin etkili olabilmesi için bütün düzeylerde kadınların aktif katılımlarını sağlaması gerektiği kaydedildi. Bildiride, insani eylemin tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık ilkelerini kucaklaması ve toplumsal cinsiyet duyarlılığını vurgulaması gerektiği dikkatlere sunuldu.

Yayınlanan sonuç bildirisinde, İnsani müdahalelerde, kriz durumlarında kadın üreme sağlığına yönelik risklerin arttığı, bunun ise anne ölümlerinin artmasına ve ruh sağlığının bozulmasına yol açtığı kaydedilerek, bunların göz önünde bulundurularak hareket edilmesi gerektiği vurgulandı.

Bildirgede, ulus devletlere ve devlet dışı aktörlere ülkesinde yerinden edilme dâhil iltica benzeri durumların aktif biçimde önlenmesine ilişkin sorumluluklarını kabul etmeleri ve dünyanın mülteci insan nüfusunun çoğunluğunun çocuk ve kadınlar olduğunu hatırdan çıkarmama çağrısında bulunuldu.

ZAMAN-AİLE-SAĞLIK